İstiklal Marşı

İstiklal Marşı’nın Kabulü
Türk Milleti için milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı, 12 Mart 1921 tarihinde Meclis tarafından kabul edilerek Bağımsızlık ve Egemenliğin en önemli sembollerinden olan İstiklal Marşı’mızın 1922 yılında besteci Osman Zeki Üngör ve Edgar Manas tarafından bestelenen İstiklal Marşı 10 kıtası pdf sözlerini burada bulabilirsiniz.
Mehmet Akif Ersoy, İstiklâl Marşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, hakka, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirir. Şiirin bütünü, dörtlükler halinde yazılmış kırk bir dizedir. Sonuncu kıtası beş dize.
İstiklâl Marşı Söz yazarı: Mehmet Âkif Ersoy
Ton: Sol Minör
Kabul tarihi: 12 Mart 1921
İstiklâl Marşı Besteciler: Osman Zeki Üngör, 1930; Edgar Manas, 1932
istiklal Marşı’nın 10 Kıtası Sözleri
-Kahraman Ordumuza-
istiklal marşı 1. kıta ve 2. kıtası
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va’dettigi günler hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arsa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!
Mehmet Akif Ersoy
istiklal marşı’nın okunuşu
İstiklal Marşı Dinle
İstiklal Marşı (Şiir)
İstiklal Marşı şiiri pdf indir.
İstiklal Marşı 10 Kıta
Turkish National Anthem (English)
Fear not! For the crimson flag that proudly waves in these dawns, shall never fade,
Before the last fiery hearth that is ablaze within my nation burns out.
And that, is the star of my nation, and it will forever shine;
It is mine; and solely belongs to my nation.
Frown not, I beseech you, oh thou coy crescent,
But smile upon my heroic nation! Why the anger, why the rage?
The blood we shed for you will not be worthy otherwise;
For freedom is the absolute right of my God-worshipping nation.
I have been free since the beginning and forever will be so.
What madman shall put me in chains! I defy the very idea!
I’m like the roaring flood; powerful and independent,
I’ll tear apart mountains, exceed the heavens and still gush out!
The lands of the of the West may be armored with walls of steel,
But I have borders guarded by the mighty chest of a believer.
Recognize your innate strength! And think: how can this fiery faith ever be killed,
By that battered, single-toothed monster you call “civilization”?
My friend! Leave not my homeland to the hands of villainous men!
Render your chest as armor! Stop this disgraceful rush!
For soon shall be come the day of promised freedom…
Who knows? Perhaps tomorrow? Perhaps even sooner!
See not the soil you tread on as mere earth,
But think about the thousands beneath you that lie without even shrouds.
You’re the noble son of a martyr, take shame, hurt not your ancestor!
Unhand not, even when you’re promised worlds, this paradise of a homeland.
What man would not die for this heavenly piece of land?
Martyrs would gush out if you just squeeze the soil! Martyrs!
May God take all my loved ones and possessions from me if he will,
But may he not deprive me of my one true homeland for the world.
O Lord, the sole wish of my heart is that,
No infidel’s hand should touch the bosom of my temple.
These adhans, the shahadah of which is the base of the religion,
Shall sound loud over my eternal homeland.
Then my tombstone – if there is one – will a thousand times touch its forehead on earth (like in salah) in ecstasy,
O Lord, tears of blood flowing out of my every wound,
My corpse will gush out from the earth like a spirit,
And then, my head will perhaps rise and reach the heavens.
So flap and wave like the dawning sky, oh glorious crescent,
So that our every last drop of blood may finally be worthy!
Neither you nor my nation shall ever be extinguished!
For freedom is the absolute right of my ever-free flag;
For freedom is the absolute right of my God-worshipping nation!

Mehmet Akif ERSOY
Kaynak: Wikipedia, istiklal marşı 10 kıta açıklaması, istiklal marşı anlamı
İstiklal Marşı’nın Açıklaması ve Anlamını.
KAHRAMAN ORDUMUZA
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
İstiklal Marşı zorlu savaş ve yurdumuzun işgaline karşı savunulduğu, çok zor yıllarda yazılmıştır. Bu sebeple Mehmet Akif Türk Milletine ve Türk Ordusu’na cesaret ve dirayet aşılamak için şiire KORKMA sözüyle başlamaktadır. Şiirin devamında ise BAYRAK’ın yurtta en son insan, en son hane, en son ocak kalana kadar inmesi mümkün değildir. Mustafa Kemal Atatürk de “Arkadaşlar! Gidip, Toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir ocak tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu Dünya’da hiç bir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.” diyerek son insanımız kalana dek direneceğimizi ve mücadele edeceğimizi belirtmiştir. Çünkü bayrağımız milletimizin yıldızıdır ve en önemli bağımsızlık sembolümüzdür.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!
Mehmet Akif Bu mısralarında bayrağı nazlı bir sevgiliye benzetmiştir. Çünkü Bayrak Türk Milleti’nin en büyük sevgilisidir. Ve işgal günlerinde ve milli mücadele günlerinde, ülkemizin içinde bulunduğu durum bayrağımızı üzmüş, hatta kaşlarını çatarak öfkelendirmiştir. Şair bayrağın bir gülüşüne muhtaç olduğumuzu, çünkü ancak o gülerse, ancak o dalgalanırsa huzur bulacağımızı belirtmiştir. O kaşlarını çatmadığında ancak şehitlerimizin akan kanlarının helal olacaktır. Çünkü bu millet Hakk’a tapar ve onun uğruna dökülen kanlar gibi helaldir İstiklal ve özgürlük!